top of page

KÖK HÜCRE TEDAVİSİ

       Günümüzde görsel ve basılı medyada en popüler konuların başında geldiğine tanıklık ettiğimiz Kök Hücre Tedavisi uygulaması gözün öndeki tabakası korneada uzun yıllar önce gerçekleştirilmişti; örneğin 1989’da kornea yanıklı 4 olgumuzdaki iyileşme Dünyadaki öncü ilk çalışmalardandır. Retina hastalıklarında böyle bir kök hücre nakli yapmak için kişinin kendi veya başkasının retina dokusunun uygun olmadığını gösteren uzun yılları bulan tecrübeler vardır. Bu nedenle retinadaki görmeyi gerçekleştiren hücre kaynağına yönelinmiş, ancak, Dünyada ilk kez tarafımızdan da gösterildiği üzere bu uygulamanın sınırlı bir etkisi olabildiği ve emniyetle uygulanabilmesi için uygulama tekniğinin de geliştirilmesi gerektiği anlaşılmış; ancak, meşum olay neticesinde hedefimize ulaşmamız engellenmiş olsa da kıymetli meslektaşlarım Prof Dr Ayşe Öner ve Prof Dr Emin Özmert’in bilimsel çalışmaları ile bu tedavi yöntemi sadece ülkemizde değil Dünyada da kabul gören bugünkü aşamasına ulaştırılmıştır. Önceleri hastanın göbeğindeki yağ dokusundan temin edilen bu kök hücreler günümüzde daha etkin oldukları kanıtlanan sağlıklı bir bebeğin göbek kordonundan temin edilerek yine bu saygın arkadaşlarımın geliştirdiği yöntemlerle ancak bizimkinden farklı olarak gözdışına uygulama tarzında ortak kabul görmüştür. Bu uygulamanın etki mekanizması, ameliyatla göz dış duvarında ve retinaya yakın katmana nakledilen bu hücrelerden salgılanan büyüme faktörlerinin retinaya ulaştırılarak ölüme giden/yaşlanan hastalıklı hücrelerin canlı/işlevsel tutulmasıdır. Bu bağlamda uygulamanın etkinliğini arttırmak üzere Magnovizyon ve ilave PRP de uygulanabilmektedir. Anlaşılacağı gibi, mevcut kök hücre nakli retinaya bu kök hücrelerin nakli değildir. Ayrıca, uzun yılları ve yüklü bütçelerine rağmen henüz nakledildiğinde hastalıklı gözü görür hale getirecek ticari bir hücresel tedavi ürünü Dünyada yoktur.  

     Günümüzde, özellikle ABD’de geliştirilen deneysel tedavilerin bulundukları aşamalar dikkate alınırsa, yurdumuzda kullanmakta olduğumuz hücrelerden daha farklı olarak retinaya özgün ve daha etkin olduğu bilinen diğer kök hücrelerin (progenitör) yakın-orta (3-5 yıl) vadede kullanıma geçirilebileceği gözlenmektedir. Tıpta ve genetik mühendislikteki göz kamaştırıcı gelişmeler ışığında, orta-uzun vadede (5 yıl ve sonrası) kişiye özgün kendi hücrelerinden oluşturulan kök hücreler ile ya da başkasından alınsa da genetik olarak sessizleştirilen kök hücrelerden oluşturulan doku bankalarının kurulduğunu görebileceğiz.

        Kök hücre tedavisi kısa süreli ve oldukça kolay bir cerrahi işlem olmakla birlikte uygulanabilmesi için hasta ve hekim için.Sağlık Bakanlığından ve hastadan onay alınması gerektiği bilinmeli; kök hücre üreticisinin GMP sertifikalı (insan uygulamasına uygunluğu onaylanmış hücresel tedavi ürünü çıkaran laboratuvar) olmasına özellikle dikkat edilerek etik onay almayan- merdiven altı- uygulamalardan tıbbi (etkisizlik, enfeksiyon, nadir de olsa tümorojenisite riski) ve hukuki nedenlerle kaçınılmalıdır. PRP ile kıyaslandığında daha pahalı gözükmektedir (100 bin TL üstü); bununla birlikte, daha fazla iyileştirici faktör içermesi ve etkisinin 2-5 yıl arasında olması avantajlarındandır. PRP kadar sık olmasa da ileriki yıllarda tekrarı beklenir. Kanaatimce, ilgili meslektaşlarımın Faz-3 yani son aşamadaki çalışma sonuçlarının Bakanlıkça onaylanması ile bu tedavi giderlerinin SGK kapsamına alınmasının önünde artık engel kalmamış gözükmektedir. Kök Hücre Tedavisinin başarılı olabilmesi için hastanın görme keskinliği (merkezi görme) ve görme alanının (periferik/çevresel görme) olabildiğince normale yakın olması esastır, esasen görme keskinliği 0.1(%10) altındakiler ve tübüler görmesi (borunun içinden bakar gibi) olanlar bu tedavi için uygun aday sayılmazlar. Bu uygulamada diğer hücresel tedavi seçeneklerinde de beklendiği üzere genetik altyapı belirleyici özellik gösterebilmektedir; ayrıca, hastanın gözünü etkileyen çevresel ve bünyesel, beslenme ve zararlı alışkanlıklar gibi ilave faktörlerin rolü olabileceği akılda tutulmalıdır.

bottom of page